Merhaba sevgili dostlar, biliyorsunuz geçen 3 Aralık Dünya engelliler günü idi.. Ben de ortopedik bir engelli olarak, olan biteni izledim; yıllardır duyduğum klişe sözlerle yine kamuda kutlamalar yapıldı… Şimdi bir engellinin halinden ancak engelli anlar; onun yolda, kamu binalarında, yolculuklarda, tuvaletlerde, kaldırımlarda, asansörlerde vs. nasıl zorluklar yaşadığını, o zorluklarla nasıl baş edebildiğini bilir..

Bakanlıklarda, belediyede engelli birimlerde hep sağlam kişiler görevli; acaba onlar bu konuda ne kadar yetkin, lüks makam araçlarıyla işyerlerine gelirken, acaba bir gün fazla değil sadece birgün tekerlekli sandalye ile engelli rampalarını dolaştılar mı? Gözlerini kapatıp acaba birgün sadece birgün sokaklarda dolaştılar mı? Kulaklarını kapatıp acaba birgün sadece birgün caddelerde, trafikte dolaştılar mı? İşte hayalim bu; acıyı yaşayan bilir…

 Bir de yıllardır cimere, ve ilgili yerlere yazdım, ENGELLLİ gözle görünen bir eksikliği olana denir; adam ve kadın yıllarca koşmuş, görmüş, duymuş ama şekerden dolayı, kalpten dolayı, böbrekten dolayı rahatsızlanınca engelli raporu alıyor… pessss! Zamanında kendini hor kullanmayıp iyi baksaydın! Kalbini gerekirse makinayla yaşatırsın, böbrek bulabilirsin, şekerini boğazdan keserek düşürebilirsin ama cansız bir ayağa can , köre göz, sağıra kulak verebilir misin?

Down sendromluyu, zihinsel engelliyi düzeltebilir misin ? Hayır…bu yüzden ben bunlara engelli gözüyle bakamam, üzgünüm..

Bir hayalim var; engelliyi ENGELLİ temsil eder…

Saygılarımla…