Kıran Aydın, “2007 yılında Mersin Üniversitesi Eczacılık Fakültesi’nden mezun olduktan sonra, Mardin'de eczane eczacısı olarak mesleğime ilk adımı attım. 8 yıl orada çalıştım.
O dönem çok nadir majistral reçeteler gelirdi. Laboratuvarda çalışmayı da çok sevdiğim için ilaçları hevesle hazırlardım. Saç-cilt bakım ürünleri, maskeler hazırlardım.
Sürekli kendimi geliştirmeye çalıştım ama bilgilerimin yetersiz geldiğini hissetmeye başladım, radikal bir kararla yüksek lisans yapmaya karar verdim. Önce İngilizce kursu ile başladım.
Belli bir seviyeye ulaştıktan sonra 2010 yılında YDS ve ALES'i kazandım. 2011’de Bezmialem Üniversitesi Farmakognozi Anabilim Dalı'nda tezli master programına yerleştim.
Gidiş-geliş yapıyordum. Üniversite, hayatınıza birçok yön katar ama yüksek lisans yönünüzü belirleyip sizi uzmanlaştırır. Sağlık alanı her gün farklı bir yeniliğe gebedir ve siz çağı yakalamak zorundasınız.
Eczacılıkta belli bir alanda uzmanlaşmak, bana göre olmazsa olmazdır. 2016'da eğitimim devam ederken, Mersin'e yerleşmeye karar verdik ve taşındık. Buradaki yeni eczane ortamımda, doğal ürün talebi olduğunu gözlemledim.
Her gelen hastam, katkı maddesi içermeyen, bitkisel ya da majistral dediğimiz el yapımı ürün satın almak istediğini ya da satın aldığını söylüyordu. Bazen de yetkin olmayan kişilerden ürün alındığını görüyordum.
Bu beni mesleki olarak çok yaralıyordu. Çünkü bu işin eğitimini biz aldık, bu talebi en yetkin kişiler olarak biz eczane eczacıları karşılamalıydık. Eczacılar çok donanımlı ve çok yönlü, kaliteli ve bir o kadar da zorlu bir eğitim sürecinden geçmektedirler.”
KISA SÜREDE ETKİLİ GİBİ GÖRÜNEN UZUN VADEDE DERİYE ZARAR VEREN ÜRÜNLER DOĞAL DİYE SATILIYOR
Eczanelerin sadece ilaç satan yerler olmadığını ifade eden Uzm.Ecz.Sibel Kıran Aydın, “Kırılma noktası da bir kişinin bana gelip, toplu ilaç kutusu almak istediğini söylemesiyle oldu.
Çünkü yanında yüklü miktarda steroid ve mantar kremi olduğunu gördüm. 'Bunları ne yapıyorsun?' diye sorduğumda, 'Yüz kremi hazırlıyorum, aşağıda bakkalım ben.'
Yüzümüze sürmememiz gereken, deriye zarar veren ürünler, geçici güzellik yarattığı için insanlara doğal ürün diye satılıyor. Yani suistimale çok açık bir alan.
O gün, 'artık harekete geçmem gerekiyor' dedim ve çalışmalarımı hızlandırdım bir yandan da ulaşabildiğim herkesi bilgilendirmeye çalıştım 'Dışardan bilmediğiniz, etiketsiz ürünleri satın almayın, kullanmayın' dedim.
Yapma ürün talebiyle gelen hastalarıma hep çözümler bulmaya çalıştım,talepler öyle bir hale geldi ki, laboratuvardan çıkamaz oldum. Sabah laboratuvara giriyorum, akşama kadar talebe ve kişiye göre ürün çalışıyordum.
Farklı illerden telefonlar ve siparişler gelmeye başladı bu kez, talep çok artınca zorlanmaya başlamıştım. Kısa sürede Mersin’de de Majistral hazırlayan eczacı olarak konuşulmaya tanınmaya başladım, il içinde farklı eczanelerden hazırlamam için reçeteler bana ulaştırılıyordu.”
ÖNCELİK DAİMA HEKİM MUAYENESİ VE TEDAVİSİ OLMALIDIR
Kıran Aydın, “Deri rahatsızlıkları birbirine çok benzer, bizlerin teşhis edip fikir yürütmesi çok yanlış sonuçlar doğurabilir. Ben hekim teşhisini ve ilaç tedavisini çok önemsiyorum, teşhis konmamış muayene edilmemiş hiç kimseye fikir yürütmedim, görev alanının dışına çıkmamak güven kazandırır.
Mersin’de hastalarımın genelinde saç dökülmesi, yüzde lekelenme ve egzema görülüyordu. Onlarla ilgili uzun bir çalışma yapmam gerekti. Eczaneye 100 hasta geliyorsa 60'ında leke problemi vardı.
Çünkü kışın da güneşi bolca alan bir bölge burası ve uygun korunamayan ciltte leke oluşuyor. Formülasyonlarımı toparlayıp çalıştım. Olumlu sonuçlar adlıkça şehir dışından da talepler artmaya başladı.
Patent almam gerektiği, üretip herkese ulaşmam gerektiği fikrini hastalarım söyleye söyleye aklıma soktu ve ben hiç öyle bir düşüncem yokken üretimi, araştırmaya başladım.
2017’de ‘Salvia Marashica Bitkisinin Biyoaktif Bileşenlerinin Belirlenmesi ‘ konulu tezimi tamamlayarak master programımı tamamladım.”
İLK PATENTİMİ 2018'DE ALDIM
Meslek ve eğitim hayatında pek çok zorluk yaşadığını ve buna rağmen pes etmeyen yapısı ile mücadelesini sürdürdüğüne vurgu yapan Kıran Aydın, “Bir dönem bir yasa çıktı ve eczanede reçetesiz majistral ürün yapılması yasaklandı.
Bu elimizi kolumuzu bağlayınca, majistral ürün üretmeyi bıraktım. Formülasyonlarımın üzerinde çalıştım. Başka firmaların yetkilileri beni ziyaret edip fikir soruyorlardı. 'Sizce piyasada neye ihtiyaç var? Ne olmalı?'.
Onların kendilerine ait fabrikaları vardı, ar-ge ekipleri vardı ama sahada değillerdi. Bu nedenle ihtiyacın ne olduğunu bilemiyorlardı. Piyasada nelere ihtiyaç olduğunu, aktif olarak sahada olduğum için ve hastalarımla birebir ilgilendiğim için çok iyi analiz edebiliyorum.
Mardin’li olmam, orada büyümem ve çalışmam da Mersin’de yaşamam çok farklı hayatlara tanık olmama vesile oldu, farklı hasta profilleri beni inanılmaz geliştirdi,farklı yaşamların ortak ve farklı ihtiyaçlarını gözlem ve tespit etmeme vesile oldu.
Ürünleri herkesin yararlanabileceği ortak bir forma sokabildim bu şekilde. Hem fiyatın makul olması hem etkinliğin maksimum olması gerekiyor. Böyle bir birikim oluştuktan sonra 2018'de ilk olarak Naturaren marka patentimi aldım, 2019'da şirketimi kurdum.”
Bir sürü önemli kriter var üretimde , farklı ve etkin değilseniz yola çıkmanın hiçbir anlamı olmuyor. Bir de başarılı bir üretim için satış pazarlama yönünüzün güçlü ve programlı olması gerekiyor.
Firmamızın ticari faaliyetlerini eşim Uzm.Ecz.Tevfik Aydın başarılı bir şekilde yürütmektedir. Koşulsuz desteği , özverisi ,öngörüsü ve ticari ahlakı için kendisine minnettarım.
İLK ÜRÜNÜM SALEPLİ PASTİLDİ VE DÜNYADA İLKTİ
Kıran Aydın, “Sürekli farenjit problemi yaşadığım için boğazı yumuşatma etkisine sahip salep bitkisini, pastil formunda ürettim. İlk ürünüm salepli pastildi. Dünyada ilkti, inanılmaz ses getirdi.
Eczacılarımız çok destekledi. Normalde ürün bir seride 5-6 bin adet üretilir. Bir firma bu rakamlarda üretim yapıp satamazken, 6000 adet salepli pastilimiz 1,5 ayda tükendi.
Yeni bir firma, yeni bir marka olmasına ve tanınmamasına rağmen eczacı olduğum ve yepyeni bir ürün ürettiğim için herkes çok destekledi. O süreçte ARGE’lerini tamamladığım diğer ürünlerimi, sağlık bakanlığı bildirimi ile birer birer piyasaya arz etmeye başladım.”
SAÇ TONİĞİ 12 YILDA TAMAMLANDI
“Etkili olduğunu bildiğim bitkisel ekstreler ve hammaddeleri bir araya getirip farklı üretim teknikleri kullanmaktayım” diyen Eylül Pharma İlaç Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi Ceo’su Uzm.Ecz.Sibel Kıran Aydın, “ Mesela yüz leke ürünümde çift faz kullandım.
Piyasada çift fazlı bir ürün yok. Bu da farklı bir teknikti. Bu şekilde yola çıktım, diğer 7 ürünümü ürettim. Leke serumu, kırışıklık serumu, hemoroid kremi, onarıcı bakım kremi üretimi yaptım.
Bunların tamamı doğal ve koruyucusuz. Raf ömürleri 2 yıl ancak açıldığı tarihten itibaren 6 ay içinde tüketilmesi gerekiyor. Çünkü koruyucu içermiyor. Saç toniği de ürettim. 100 ml ve 1 ayda sonuç alıyorsunuz.
Saç dökülmeniz duruyor, yeni saçlar çıkıyor. Folikül uyarıcı bir formül o da. Gelişigüzel bir karışım değil. Çünkü mesleğimin ilk yıllarından bu yana saç toniği üzerinde çalışıyorum. Bu haline tam 12 yılda geldi.
Sonrasındaki gerekli teknik testleri de ürettiğimiz fabrikada ve dış laboratuvarlarda yaptırdık . Bu şekilde piyasaya çıktık. Doktor ve mümessil ağımız oluştu.
Ürünler tanınmaya ve desteklenmeye başladı. Eczacı desteğini de çok önemsiyoruz. Bir ürünü vatandaşa beğendirmem çok kolay ama bir eczacının beğenip onu kullanması çok kıymetli.
Çünkü eczacılar, en ucuzundan en kalitelisine kadar piyasadaki tüm ürünleri biliyorlar. Tüm ürünleri tanıyan birinin, 'çok iyi bir ürün' demesi çok kıymetli.
Ürünlerimi deneyimleyen eczacılarımdan sosyal medya hesaplarımdan istisnasız hergün teşekkür ve tebrik mesajları alıyorum. Bu çok motive edici bir durum, tüm destekler bir yana meslektaşlarımdan gelen takdir benim için çok kıymetli, herkese nasip olmaz.”
UYUZDA ETKİN ÇÖZÜM: SCAB-EKS LOSYON
Kıran Aydın, “En efektif ürünümüz Naturaren Scab-eks Losyon.Kovid-19 Pandemisinden birkaç ay önce ülkemizde ciddi bir uyuz salgını baş göstermişti. Biz eczacılar depolardan majistral reçetelerimiz için hammadde temin edemiyorduk.
Ödenen grup ürünlerin tamamı yoktaydı ve hastalara yardımcı olamıyorduk. Bitki ekstreleriyle bir formülasyonum vardı, toparlayıp ARGE’sini tamamladım.
Çok büyük bir hedefim yoktu, tek amacım hastaların dayanılmaz kaşıntılarında tedavilerini desteklemek ve eczacıların elinin altında hastalarına önerebileceği alternatif bir bitkisel ürün olmasıydı.
Scab-eks'in piyasadaki ürünlere göre birçok artısı var. Birincisi majistrallere göre koku ve sürüş problemi yok, konforlu bir ürün. İkincisi de bebeklerde kullanılabiliyor.
Bunlar dışında deriyi tahriş etmiyor. Losyon formunda olduğu için yüze ve saç derisine de uygulanabiliyor. Emziren anneler ve gebeler kullanabiliyor. Zararlı katkılar içermiyor ve doğal bir formül.
Bu şekilde piyasaya çıktık. Ürün kısa sürede etkinliğini kanıtladı, hızlıca duyuldu ve tüm yurtta inanılmaz satış rakamlarına ulaştı, bizi markalaştırdı.”
SATIŞLAR ARTARAK DEVAM ETTİ
Kıran Aydın, “Fason üretim yaptırmaktayız. Hiçbir aşamada kaliteden taviz vermiyoruz. Hem ham maddelerimiz hem ambalaj hem de üretim kalitesi en üst seviyede.
Bu şekilde tüm Türkiye’de tanınmaya başladık. Pandemi döneminde birçok firma çöküşe geçerken, biz yükselmeye devam ettik. Satışlarımız hiç düşmedi, artarak devam etti.
Hem eczacılarıma hem hastalara gece gündüz, hafta içi hafta sonu demeden birebir destek verdim. Ürünlerimiz çok beğeniliyor ve takdir topluyor. Bu çok güzel bir başarı.
2 yıl içinde yeni bir markanın bu kadar benimsenmesi, sadece ürün kalitesiyle olur. Ürün etkin değilse, istediğiniz kadar iyi firmadan çıkartın. İstediğiniz kadar reklam yapın, 1 kez sattırırsınız. Onun devamı olmaz.”
SON OLARAK
Hayatı ve insanları çok sevdiğine vurgu yapan Kıran Aydın, “Ben üç çocuk annesiyim, hayatı ertelemeyi hiçbir zaman düşünmedim, yoğun iş temposuna rağmen çocuklarımı ihmal etmem ve ilgimi eksiltmem.
Evet çok yoruluyorum ama herkese nasip olamayacak bir mücadelenin meyvelerini topluyorum, çok çalışıyorum ve çocuklarıma kalıcı bir eser bırakmak istiyorum, bu noktadan hareketle isimlerini ölümsüzleştirdim. Şirket adımız büyük kızım Eylül’den, 1.marka adımız oğlum Aren’den, 2.marka adımız da minik kızım Umay’ dan geliyor.
Ar-ge den, muhasebeye, reklamdan, ambalaja, mümessilden, paketlemeye, üretimden ,tanıtıma kadar tüm ekibimiz gençlerden oluşmakta. Genç, dinamik, enerjik ekip ruhunu çok önemsiyorum ve en az benim kadar özverili çalıştıkları için ekip arkadaşlarıma teşekkürlerimi sunuyorum.
Bir başarı varsa bu hepimizin başarısıdır. Mesleğimi benimseyip severek yapmama vesile olan tüm değerli hocalarıma ve topluma faydalı bir birey olarak beni yetiştiren canım aileme yeri gelmişken teşekkür etmek isterim.”
HEDEFLERİM
Kıran Aydın son olarak, “Şu anda 26 ürünle devam ettiğimiz yolumuza üretim sırasında olan ürünlerimizi birer birer piyasaya arz ederek devam edeceğiz. Yine yepyeni ürünlerimiz üretim sırasına alınmış durumda, 45 ürüne önümüzdeki 1 yıl içinde ulaşmış olacağız.
Mümessil ağımızı tüm ülkede yaygınlaştırmak, tüm meslektaşlarıma ulaşmayı hedeflemekteyim. Bunlar dışında, yarattığım iş alanıyla onlarca çalışanıma iş imkanı yaratmak bana göre aldığım eğitimin tam olarak hakkını vermektir, İnsanlara kozmetik ürünlerin doğru kullanılırsa nasıl etkili sonuçlar alınabildiğini kanıtlamak, eczane eczacılarının neler yapabileceğini genç meslektaşlarıma anlatmak, geleceğe dair umutlarını yeşertmek istiyorum.”
ismail USTA
Mersin Vatan Haber Müdürü
