Mersin Vatan Gazetesi
HV
29 MART Cuma 11:44
Advert

İYİ NİYET MERSİN’ E, KÖTÜ NİYET TERSİNE-1

Semir BOLAT
Semir BOLAT
Giriş Tarihi : 18-11-2022 15:49

‘Herkes gider Mersin’e;

Niyeti iyi olanın işi rast gelir,

Kötü niyetli olanın da işleri,

Gider tersi tersine.’

Tarih boyunca bulunduğu coğrafya gereği Mersin, birçok medeniyete ev sahipliği yapmıştır. Mitoloji ve yaşam boyu süregelen geçmişinden bu güne de herkese kucak açan bir yapısı vardır.

Bu sebepten dolayı bölgedeki önemli ulaşımların kavşağında yer alan Mersin,  liman kenti olması, İpek Yolu üzerinde yer alan kolaylığı ve seyrüseferde olan ordulardan, kervanlara kadar herkesin geçici konaklamak için seçtiği bir konuma sahiptir.

İyi niyetle gelen herkesin yaşam merkezi olarak seçtiği gibi, yol üstü konaklamalar içinde, gerek deniz, gerekse kara ulaşımı için vazgeçilmez bir özeliğe sahiptir.

Dolayısıyla ‘iyi niyetli ve olumlu düşünen herkesin hedefi Mersin’ken, kötü niyetlilerin tersine gitmesi’ için, yapılacak yakıştırma ancak böylesine bir coğrafya için geçerli ve yerinde olur.

‘Herkes Gider Mersin’e,

Şaşkın (Sersem) gider Tersine…

SON GELİŞMELERİN AMACI,

Ne olduysa 31 Mart 2019’da yapılan seçimlerle oldu.

Uzun süren, ülkeyi bunaltan merkezi idareden nefes almak isteyenlerin sandığa giderek 11 büyükşehir başta olmak üzere yüzlerce yerel idarede başta Millet İttifakı olmak üzere muhalefete görev verilmiştir.

Görev veren seçmendir, halktır.

Atama ile değil seçim ile ‘Şehremini’ olarak temsil hakkını vermiştir.

Mersin halkının da seçimi demokrasiden yana olmuştur.

Vahap Seçer MBŞB (Mersin Büyükşehir Belediye) Başkanı olarak mazbatasını almış ve göreve başlamıştır.

Göreve gelir gelmez de rozetini çıkararak partiler üstü göreve başlamıştır.

Bu çok alışık olduğumuz bir durum değildi.

Çünkü bundan önceki bütün yönetimlerde göreve gelenlerin yaptığı önce kendi akraba ve yandaşlarını yerleştirmektir. Bunun içinde daha önce çalışanların liyakatine önem vermeden işlerine son vermek oluyordu. Bu partizanlığın ve yeni üyeler kazanmak adına bir sonraki seçimde şanslarını da artırmanın da olanağını sağlıyordu.

Ayrıca başa gelen herkesin yaptığı ihalelerle ve yapılan işlerle zengin olmak ve zengin etmenin yollarına başvurarak ilimizin geleceğini kendi çıkarları için adeta peşkeş çekmişlerdir.

Ancak Vahap Seçer, herkesin ezberini bozdu alışkanlıklarından vazgeçmeye davet etti. Bundan sonra hiç kimsenin liyakati dışında bir referansı olmayacağını ısrarla anlattı.

Başta parti içindeki doyumsuzlar olmak üzere parti dışında olanların avantajlarını kaybetmeleri ve getirim kapılarının kapanması üzerine fırsatçı yollara başvurdular. Muvaffak olmayınca içten insanlarla işbirliği yapmayı denediler. Ekmeğine bakan ve işini yapanları ayaklandırmaya çalıştılar.

Taş Bina’ya saldırılar düzenlediler. İşçiler çıkartılıyor diye seçime birkaç gün kala işe alınıp yeni yönetime bırakamayacak kadar bencil olanların hesapları da tutmayınca bu sefer planlar yapmaya başladılar.

PLANLAR MERSİNLİ İÇİN Mİ, RANT İÇİN Mİ?

Halk adına seçilen Vahap Seçer, bir tek halkına hesap vermenin dirayeti ile hizmet yürütmeye kararlıydı. Mersin’in demografik, coğrafik, topoğrafı, ekonomik ve stratejik yapısına seçilmeden önce çok kafa yorduğu belLiydi. Milletvekilliği görevine, BÜTÜN AVANTAJLARINA RAĞMEN, yeniden talip olmadan Büyükşehir hizmetleri için adeta kendini adadı.

Seçimden önce ilçe, mahalle, fabrika adım adım gezdi. Yıllarca olan gelenekleri adeta ilmik ilmek örerek Yörüklerin, Türkmenlerin, Arapların, Kürtlerin ve Alevilerin-Sünnilerin, sağcının, solcunun tarafsızın oyunu alarak kendi oy deposu olarak sahiplenilen bazı bölgelerin tekelini tuzla buz etti. Seçildi yönetime geldi. Hatta partisinin içinden bile bir kısmının kışkırtmaları ve ihanetlerine rağmen seçildi.

Şimdi sorarım size

Vahap Seçer; kime hesap verir?

Kime karşı sorumludur?

Kime karşı kayıtsız ve şartsız hizmet eder?

Ve

Ne için halkına bir adanmışlık, neden bu farklı tavır ve niye partiler üstü, menfaatler üstü liyakat? Diyor.

Bir insan halkını seviyorsa ve onun için kalbi atıyorsa bunu anlar.

Görev başlangıcında herkesin işine bakmasını ve işini yapan herkesin işine devam edeceğinden kuşku duymamasını dile getirmiş ve bu güne kadar buna uyanları baş tacı etmiştir.

Ancak kışkırtma ve iş yavaşlatmanın halka zarar veren sonuçları söz konusu olduğu zamanda kanunu işletmiştir. Mecliste çoğunluğu sağlayan Cumhur ittifakı ile bir önceki yönetimin ders almayan muhrik bağnazlığına rağmen onların çabalarını boşa çıkaran Seçer, işine bakmaya ve hizmet etmeye devam etmiştir.

Kendi döneminde herkese hitap eden bir ekiple Mersin’de hizmet odaklı görevi sürdürmüştür.  Bunu yaparken din, dil, mezhep, ırk gözetmeden bu görevi yapacak liyakat ve vasıflara sahip olan işçi, memur, müdür, bürokrat ve daire başkanlarını yoğun bir mesai ile teşvik etmiştir.

Cumhur İttifakı Meclis üyeleri seçmenlerin oyuyla seçilmiş olmalarına unutarak Mersinlilere hizmet etme anlayışı yerine, Merkezi Hükümetin bir memuru gibi davranmışlardır. Hizmetlerin sürmesine engel olmuşlardır. Bunlar yetmezmiş gibi Seçer, PANDEMİ’ye rağmen yardım ve hizmet çalışmalarını aksatmamak için canı gönülden çalışmıştır.

Kalın sağlıcakla

(Yazımız bir sonraki bölümde devam edecektir.)