Oksidasyon fazla ise; metaller paslanır, gıdalar bozulur. Vücudumuzda da serbest radikaller artar. Yüksek derecede olan serbest radikaller (tek elektronlu atom!) İse moleküller ile reaksiyona girmeye çalışır. Sebebi ise bir elektron daha aramaktır. Böylece sağlıklı bir hücrenin elektronunu almaya çalışarak; tüm hücrelere ve canlılara zarar verir.

Bu aşamada;

Antioksidanlar; oksit giderici her türlü kimyasal maddeye verilen addır. Bunlar serbest radikaller ile hızlıca bağ kurar, ihtiyaçları olan elektronları verir ve hücrelere zarar vermelerini engeller. Dolaylı olarak; Tümor hücre oluşumunu durdurur, hücre yıkımını azaltır ve sağlıklı hücrelerin oluşumunu destekler.

Antioksidanlar; vücut tarafından üretildiği gibi dışardan gıda yolu ile de alınırlar. Karpuz, Kayısı, Kiraz, Böğürtlen, Bitter çikolata, Çilek, Nar ve nar suyu, Ispanak, Yeşil çay, Ceviz, Yumurta, Ananas, Patlıcan, Fasulye, Barbunya ve Balık en önemli antioksidan kaynağıdır. Dengeli beslenme ile antioksidan yeterli düzeyde alınabilmektedir. Fakat son çalışmalar antioksidanların yüksek dozda verildiklerinde daha yararlı olduğunu göstermektedir. Bu nedenle bazı durumlarda dışardan mutlaka uzman kontrolünde takviye alınmalıdır.

Peki cildimiz oksidasyona uğrarsa ne olur? Eğer yağlı ve gözenekli bir cilt var ise aknelenmeye başlar. Ya da kuru ciltler hassaslaşır, cilt bariyeri bozulur. Peki bu ciltte yaşanan bozulmaların önüne geçmek yada mevcut durumun daha da kötüleşmesini engellemek için ise cildimiz içinde antioksidan yönünden zengin ürünler tercih edebilir yada uygulamalar yaptırılabilir.

Cildimiz için en önemli antoksidanlar Likopen, Koenzim-Q10, Selenyum, C vitamini (Askorbik Asit), E vitamini (Alfa tokoferol), A vitamini ve Flavonoid'dir. Cilt sağlığı için dışardan antioksidan takviye alınabilir ve günlük kullanılan ürünler de de antioksidan bakımdan zengin ve güçlü ürünler tercih edilebilir. Peyderpey cildinizin kalitesinin artıığını gözlemleyeceksiniz.