Prof. Dr. Uğur Oral Kültür Merkezi’nde gerçekleştirilen etkinliğe; rektör yardımcıları Prof. Dr. Ali Kaya, Prof. Dr. Hakan Arslan ve Prof. Dr. Mehmet İsmail Yağcı, Genel Sekreter Vedat Güngör, Rektör Danışmanı Doç. Dr. Erol Yaşar, İl Jandarma Komutanı Albay Hüseyin Kanat, Sahil Güvenlik Akdeniz Bölge Komutanı Albay Fatih Erhan ile üniversitemizin akademik ve idari personeli katılım gösterdi.

Doç. Dr. Cemal Altan ‘Darbelerin Siyasal Sonuçları’ başlıklı sunumunda; 1913 Bab-ı Ali Baskını, 27 Mayıs 1960 İhtilali, 22 Şubat Ayaklanması, 12 Mart 1971 Muhtırası, 12 Eylül Askeri Muhtırası, 28 Şubat süreci, 27 Nisan E-Muhtırası konularını ve 15 Temmuz 2016 darbe girişiminin siyasal sonuçlarını anlattı. Türkiye'de gerçekleşmiş askeri müdahalelerin ve müdahale girişimlerinin çok iyi bilinmesi gerektiğini söyleyen Doç. Dr. Altan, sözlerini şöyle sürdürdü: “Ülkemizde askeri müdahaleler, tarih boyunca kimi zaman ordunun kurumsal olarak, kimi zaman bazı yüksek rütbeli subayların kendi başlarına inisiyatif alarak kimi zaman da ordunun içinde klikleşmiş bir yapının sivillerin emellerine alet olarak, sivil yönetime el koyma girişimleri olarak vuku bulmuştur. Bunlardan bazıları başarıya ulaşmış, bazıları ise yalnızca hükümete yapılan bir uyarı olmakla kalmıştır. Sonuç olarak, darbeler ülkemizi ileriye değil, daima geriye götürmüştür.”

Doç. Dr. Altan konuşmasında “Bu darbe, Türk siyasetinde çok önemli değişimlere neden olacaktır. Bundan sonra halkın iradesine ipotek konulamayacağını herkes öğrenecektir. Artık darbeler, gündemden tamamen çıkacaktır. Yapanların yanına kar kalmadığı görüldükçe, darbe heveslisi olanların bu hevesleri kursaklarında kalacaktır. Amerika ve AB başta olmak üzere dış dünya Türkiye’nin öncelikle büyük bir güç olduğunu öğrenecektir. Daha önce bir el işaretiyle darbe yapıp başarılı olabiliyorlardı. Ancak artık halkın direnişi, iman gücü ve demokrasiye bağlılığı bu tür girişimleri önleyecektir. Türkiye’yi masa başı oyunlarla dize getiremeyeceklerini anlayacaklardır” ifadelerine yer verdi.

Doç. Dr. İlhan Ege ise ‘15 Temmuz Öncesi ve Sonrası Türkiye’nin Ekonomik Geleceği’ konusunda bilgi aktardı. 15 Temmuz darbe girişiminin nedenlerine değinen Doç. Dr. Ege şunları söyledi: “Türkiye son 15 yılda faizleri %10’lardan %6’lara kadar düşürmüştür. IMF’ye ve benzeri kuruluşlara olan borcunu ödemiş, yeni borç almamak suretiyle yurtdışına ekonomik bağımlılığını azaltabilmiştir. Ağırlıklı olarak yabancı yatırımcıların portföy yatırımları ve özelleştirmelere yapılan doğrudan yatırımlara dayalı bu sistemin siyasi etkenlere karşı kırılganlığı da çok olmaktadır. Bu etkinin azaltılması için doğrudan yatırımların ve istihdamın artırılması ile ekonominin sıcak paraya karşı duyarlılığının azaltılması gerekmektedir.”  

Fetö örgütünün ekonomik yapılanmasına ve 15 Temmuz darbe girişiminin ekonomiye etkisine değinen Doç. Dr. Ege, “Türk Lirası, Dolar karşısında %6'ya varan bir kayıp yaşadı. Dolar/TL kuru 2,88 seviyesinden 3,05 seviyesine kadar yükseldikten sonra 3,0157 seviyesine çekildi. Darbe girişimi sonrası dip seviyesini gören Borsa İstanbul'da BIST 100 Endeksi, 105.712,89 puanla tüm zamanların en yüksek seviyesini gördü. BIST 100 son 1 yılda yüzde 40'ın üzerinde değer kazanmış durumda. Yerli ve yabancının güven ve iştahı ile yılın kalan bölümünde Borsa İstanbul'un gelişmekte olan ülkeler arasında en iyi performansı göstermesi bekleniyor” şeklinde konuştu.