İş adamı Özcan Can referandumu değerlendirdi

Özcan Can, yaptığı açıklamada, referandum sürecinde gerek sivil toplum kuruluşları özellikle de Kalkınma Bakanı Lütfi Elvan'ın yoğun bir çalışması olduğuna dikkat çekti. Mersin'de Bakan Lütfi Elvan, İl Başkanı ve il ve ilçe yöneticilerinin yoğun çabalarına rağmen

iyi bir sonuç alamadıklarını anlatan Can, "Bu üzücü bir şey. Bu anlamda yöneticiler olarak kendimizi gözden geçirmemiz lazım. Burada bir özeleştiri vermemiz gerekecektir. Bununla birlikte Türkiye'de evet çıkması toplumsal bir sevinç uyandırmıştır. Mersin açısında üzücü sonucun karşısında genel bir sevinç yaratmıştır. Bugün itibari ile Sayın Recep Tayyip Erdoğan'ın hedeflerinin büyüklüğünü göz önünde bulundurarak biz yöneticiler 2019'a bir özeleştiri yaparak çalışmalarımıza devam etmemiz gerekecek" diye konuştu.

'MAÇ KAZANILMIŞTIR'

Referandumda alınan oyun yeterli olup olmadığı yönündeki soruya Özcan Can, "Oyumuz yüzde 50'lik bir dilimde kaldı. Yüzde 60-70'ler çıkarmayı gönlümüz isterdi. Ama nihayetinde maç kazanılmıştır. Bu arada çıkan sonuçta şunu diyebilirim AK Parti toplum tarafından benimsenen bir parti olmuştur. Özellikle Doğu ve Güneydoğu'daki vatandaşlarımız huzuru, barışı sağlayıp tarafını net belirlemiştir. Bu anlamda da sevindiricidir. Doğu ve Güneydoğu'da oylar ciddi oranda artmıştır. Sadece kıyı kentlerinde biraz düşme yaşanmıştır. Bunun için insanların özeleştiri yapıp ona göre duyarlı davranması gerekmektedir" şeklinde cevap verdi. 

'BU PARTİDA KARŞILIĞI OLAN İNSANLARI TOPLAMAK KATKI SUNACAKTIR'

AK Parti'nin bu partiye gönül vermiş, gerçekte rantsız, menfaatsiz, çıkarsız, ihale, kadro peşinde koşmayacak,

bireysel egolarına yenilmeyecek bir teşkilat oluşturmayla daha başarılı olacağını savunan Can şöyle devam etti:

"Bu partide karşılığı olabilecek insanları toplamak bu partiye katkı sunacaktır. Kimseyi ötekileştirmeden, karşılığı olan her insanı bu partiye katmaya çalışabilmek güçlü bir sonuç doğuracaktır. İnsanların kendi içinde birbirlerine siyaset yapması etik bir şey değildir. Aynı grup bir o tarafa bir bu tarafa, o mitingden bu mitinge hareket etmesi ile değil de daha çok sivil toplum kuruluşlarını katarak, toplumda gerçekten akil insanlar dediğimiz insanları kazanarak, bularak, araştırarak bir şekilde onları kazanarak doğru sonuca ulaşılacağına eminim. Çünkü insanların yüzde 90'ı Reis'e gönül vermiş insanlardır. Bu yüzde 90'ı bu işe ne kadar gönül vermiş,  ne kadar sempatizanı ise ne kadar güveniyorsa bir o kadar da belde teşkilatlarındaki insanların aynı güveni sağlaması gerekmektedir."

'MHP'NİN ÇALIŞMA YÜRÜTTÜĞÜNÜ BEN GÖRMEDİM'

MHP'nin ciddi anlamda Mersin'de bir çalışma yürüttüğünü görmediğini ifade eden Özcan Can

"Bu bayağı etkili oldu. MHP'de AK Parti kadar gerçek bir özveri gösterse idi gerek belediye başkanları gerek ilçe teşkilatları daha sağlıklı bir sonuç alınırdı diye düşünüyorum. Oy verip vermediklerini tabi yargılayamayız. İnsanın vicdanı ile alakalı bir durum bu. Sandığın arkasında kimin nasıl oy kullandığına yönelik bir tespitte bulunamayız. Çünkü Devlet Bahçeli bu sürecin başlatılmasına özellikle rol oynadı. Teşkilatları ona o derece sadık kalmadı. Sahaya inmedi. Sahaya inselerdi sonuç en az bir 5-6 puan daha farklı gelebilirdi. Yinede Türkiye için güzel bir sonuç" diye konuştu.

'BAŞARISIZLIKLARINI SAVUNMAYA ÇALIŞIYORLAR'

Kemal Kılıçdaroğlu ve muhalif partililerin

mühürsüz oylarla ilgili açıklamasına da değinen Can şunları söyledi: "Bu arkadaşlar başarısızlıklarını bu şekilde savunmaya çalışıyorlar. Mühürsüz oyların ilk defa geçerli sayıldığını söylüyorlar. Hayır daha önce 1994'te 1999'da ve 2004'te de sayılmış.

Olay şudur; sandık başkanları torbaları mühürlemeden yüksek seçim kuruluna göndermiş ise bu sandık başkanları, okul sorumluları ve sandık sorumlularının bir eksikliğidir. Onların bu eksikliğinden kaynaklı, sizin benim yada bir başka vatandaşın en doğal olan oy kullanma hakkını bir kenara bırakmak doğru bir şey değildir. Bu anlamda YSK'nın dışında gelişen, sadece sandık başkanlarının eksikliğinden kaynaklı yanlışı insanlara mal edip, öz iradelerini yok saymak bence anlamsız olurdu. İşin hukuki boyutu budur."

'İNSALRA EGOLARINDAN VAZ GEÇMELİ'  

İnsanlara egolarından vazgeçme çağrısında bulunan Can "İnsanlar ilk önce kendi egolarından vazgeçmelidir. Toplumsal menfaatleri ön plana çıkarmamız lazım. Biz burada koltuk sevdasında vazgeçmemiz lazım. Biz bu ülkenin birliği beraberliği bütünlüğü için ne gerekiyorsa, doğruya odaklanıp, doğru hedefte olmak, bu şekilde çalışmak başarı getirecektir" ifadelerini kullandı.