Merkez bahçesinde düzenlenen ve Akdeniz Belediyesi Eş Başkan Yardımcısı Sebahat Gençtarih ile Mersin Kadın Platformu bileşenlerinin de katıldığı basın açıklamasını, İŞTAR Psikologu Fahriye Cengiz okudu. OHAL kapsamında çıkarılan KHK'lerle, kamu yararına çalışan sivil toplum örgütlerinin kapatılmasını eleştiren Cengiz, "Özellikle kadın ve çocuk alanına bu kadar pervasızca saldırılmasını, bu alanlarda yıllardır taciz, tecavüz, şiddet uygulayan, yani gerçek suçluları deşifre edip buna maruz kalan kadın ve çocuklarla dayanışma çalışması yürüten kurum, dernek ve merkezlerin kapatılmasını asla kabul etmiyoruz" dedi.
Psikolog Cengiz, kadın ve çocuklara ilişkin çalışma yürüten merkezlerin kapatılmasının ardından söz konusu yasa taslağının getirilmesinin tesadüf olmadığını belirterek, "Kadın Bakanlığı'nı kapatıp yerine Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı'nı kuran, kürtajı yasaklamaya çalışan ve tam da bu süreçte, kadınların tecavüzcülerinden çocuk doğurmaları gerektiğini savunan, her söylemiyle kadını aşağılayan, kadın kurumlarını kapatan zihniyetin çıkarmaya çalıştığı yasayla, kendi kirli zihniyetini resmi meşruluğa kavuşturma çabasındadır" ifadelerini kullandı.
Cengiz; kadın hareketlerinin uzun yıllar mücadele ederek ve bedel ödeyerek elde ettiği yasal hakların ve kazanımların hükümetin hedefinde olduğunu kaydederek,, "Uzun mücadeleler neticesinde değiştirdiğimiz Türk Ceza Kanunu'nun 'tecavüzcüsüyle evlendirme' maddesi, bugün tekrar çocuklar üzerinden geri getirilmek isteniyor. Bu kanun değişikliğiyle, 'çocuk istismarı' suç olmaktan çıkarılarak, böylelikle Adıyaman'da, Karaman'da yaşanan olayları aklayarak, yayın yasağı vesaire yollarla üstünü örtmeye gerek duymadan Meclis'te de her yerde açık bir şekilde savunuculuklarını yapacakları bir ülke yaratmaya çalışmaktadırlar. Asla izin vermeyeceğiz" diye konuştu.
Açıklamasında, Avrupa Konseyi Sözleşmesi, Evrensel İnsan Hakları Beyannamesi ve 2011 yılında Türkiye'nin çekincesiz imzacı olduğu İstanbul Sözleşmesi'ni hatırlatan İŞTAR Psikologu Fahriye Cengiz, sözlerini şöyle sürdürdü:
"İstanbul Sözleşmesine göre, taraf ülkelerin kadınlara ve çocuklara karşı ayrımcılık yapan yasa ve uygulamaları yürürlükten kaldırması gerekirken, tam tersine tamamen tecavüzcüleri korumaya odaklı yeni ayrımcılık yasalarının geçirilmeye çalışılması, bunun medya aracılığıyla savunuculuğunun yapılması devletin uluslararası suç işlediğinin kanıtıdır.
Barış ve çatışma durumlarında geçerli kabul edilen sözleşme kapsamında, hemen bu önergenin geri çekilmesini, kadın ve çocuk odaklı imzalanan uluslararası sözleşmelere bağlı kalınmasını, İstanbul Sözleşmesine bağlı kalınarak, sözleşmenin 9. maddesinde yer alan bu alanda çalışan sivil toplum örgütlerinin desteklenmesi ve teşvik edilmesi noktasında kapatılan kurumların hemen açılması ve çalışmalarına devam etmelerini talep ediyoruz."
ismail USTA
Mersin Vatan Haber Müdürü
